0:00
/
0:00

Müziğin Ressamı: Vasili Kandinski

Yakından bak!

Bauhaus Movement youtube kanalından alıntı videodaki şahane eser soyut resmin öncüsü 1866 Rusya doğumlu Wassily Kandinsky’e ait. Kendisi küçük yaşta piyano ve çello çalmayı öğrenmiş ve resim kursuna gitmiştir. Üniversite eğitimini Moskova Üniversitesinde hukuk ve ekonomi üzerine almış 29 yaşında hukuk doçenti olmuştur. 1892’de mezuniyetinin ardında kuzeni Anja Chimiakin ile evlenmiştir.

30 yaşında ya şimdi ya da hiç diyerek hukuk kariyerini bırakarak Münih’e taşınmış ve kendini resme adamıştır. 1896’da Münih’te Avrupa’nın en prestijli sanat okullarından sayılan Anton Azbe özel resim okuluna girdi. Burada pek de mutlu olmayan ressam birkaç yıl sonra buradan ayrılarak Münih Sanat Akademisinde eğitim almaya başladı.

“Hayatımın otuzuncu yılına kadar ressam olmayı hayal ediyordum, çünkü en çok resim yapmayı seviyordum ve bu arzuyla baş etmek kolay olmadı. Otuz yaşında düşündüm: ya şimdi ya da asla.”

Bu yıllardaki resimleri temel olarak uyumsuz renklerle yapılmış manzara resimleriydi.

Winter Landscape, Wassily Kandinsky, 1909

Kandinski’nin kendine has uslubunun oluşmasında etkili olmuş iki olaydan bahsedilir. Bunlardan ilki Rusya’dan ayrılmadan önce gezdiği Monet sergisidir. Ressam burda Monet’nin Samanlar tablosunu görür ve büyülenir ve o anları şöyle anlatır:

“Katalog bana bunun samanlık olduğunu söyledi. Tanıyamadım. Bu tanınmamak bana acı veriyordu. Ressamın belli belirsiz resim yapmaya hakkı olmadığını düşündüm. Resmen resmin nesnesinin eksik olduğunu hissettim. Ve şaşkınlık ve kafa karışıklığıyla, resmin sadece beni kavramakla kalmadığını, aynı zamanda hafızamda silinmez bir şekilde etkilediğini fark ettim. Resim masalsı bir güç ve ihtişam kazandı.”

Claude Monet, Samanlar, 1897.

Onu en çok etkileyen ikinci şey ise Wagner’in Lohengrin oprası olmuştur. Kandinski eseri dinlerkenki duygularını şöyle anlatıyor:

“Kemanlar, basların derin tonları ve özellikle o zamanki nefesli çalgılar, o gece öncesi saatin tüm gücünü benim için somutlaştırdı. Bütün renkleri zihnimde gördüm; gözümün önünde durdular. Vahşi, neredeyse çılgın çizgiler önümde çizilmişti. Wagner’in ‘benim saatimi’ çizdiği ifadeyi müzikal olarak kullanmaya cesaret edemedim.”

Mayıs 1901'de Kandinski, Rolf Nitzky, W Waldemar Heckel ve Wilhelm Hüsgen, sanatta yeni yollar arayan sanatçıları bir araya getirmek için tasarlanan “Phalanx Sanatsal ve Yaratıcı Birliği”ni kurdu. Uzun yıllar metresi olacak Gabriele Münter ile de burada tanıştı. Tanıştıklarında Gabriele henüz 25 yaşındaydı, Kandinsky ise 36 yaşındaydı ve babasının kuzeni Anna Chemyakina ile evliydi. 1902 yazında Kandinski, Gabriele Münter'i Alpler'de, Münih'in hemen güneyinde yazlık resim derslerine katılmaya davet etti. Gabriele hemen kabul etti ve ilişkileri profesyonelden daha kişisel hale geldi. Bir yıl sonra, 1903'te nişanlandılar.

Aynı zamanda bir sanat kuramcısı olan Kandinski 1909’da Münih Yeni Sanatçılar Derneği kurdu ve başkanı oldu. Ancak grup, Kandinsky'nin radikal yaklaşımını geleneksel sanat kavramlarıyla bütünleştiremedi ve 1911'in sonlarında grup dağıldı.

Kandinski, The Blue Rider, 1903.

Paylaşımları kaçırmamak için abone ol, posta kutuna gelsin.

Kandinsky daha sonra August Macke, Franz Marc, Albert Bloch ve Gabriele Münter gibi benzer düşünen sanatçılarla Blue Rider adlı yeni bir grup kurdu. Grup bir almanak (The Blue Rider Almanac) yayınladı ve iki sergi düzenledi. Bu almanakla soyut resmi savunuyorlardı.Her birinin daha fazlası planlandı, ancak 1914'te I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi bu planları sona erdirdi ve Kandinsky'yi İsviçre ve İsveç üzerinden Rusya'ya geri gönderdi.

1918'den 1921'e kadar Kandinsky, Rusya'nın kültürel politikalarına dahil oldu ve sanat eğitimi ve müze reformunda işbirliği yaptı. Bu dönemde çok az resim yaptı, ancak zamanını biçim ve renk analizine dayalı bir programla sanatsal öğretime adadı; ayrıca Moskova'da ilk yönetmeni olduğu Sanat Kültürü Enstitüsü'nün kurulmasına yardım etti. Onun manevi, dışavurumcu sanat görüşü, Enstitü'nün radikal üyeleri tarafından fazla bireyci ve burjuva olduğu için reddedildi. Rusya’dayken Nina Nikolaevna Andreevskaya ile tanıştı ve bir yıl sonra evlendi.

Kandinski, Moscow Red Square, 1916.

1921'de Kandinsky, kurucusu mimar Walter Gropius tarafından Weimar'ın Bauhaus'una katılmak üzere Almanya'ya davet edildi. Daveti kabul eden Kandinski üçüncü eşiyle Weimar'a taşınarak bir fresk atölyesine başkanlık etmeye başladı. En meşhur eserlerinden biri olan Composition 8 bu dönemin eseridir.

Kandinski, Composition 8, 1923.

Daha sonra sağ partilerin saldırıları sonucu 1925’te Weimar’daki Bauhaus kapatıldı ve birçok ressam gibi Kandinski de okullar dışında bağımsız dersler vermeye başladı. Yine en bilinen eserlerinden biri olan Yellow, Red, Blue bu dönemin eseridir.

Kandinski, Yellow, Red, Blue, 1925.

Yaklaşık 1931'de nasyonal sosyalistler Bauhaus'a karşı büyük çaplı bir kampanya başlattı ve bu kampanya 1932'de kapanmasına yol açtı. Kandinski eşiyle birlikte Fransa'ya göç etti ve burada Paris'in banliyösü Neuilly-sur-Seine'de yeni bir evde ikamet etmeye başladılar. 1926 ve 1933 yılları arasında Kandinsky 159 yağ ve 300 sulu boya yaptı. Ne yazık ki birçoğu, Nazilerin Kandinsky'nin ve diğer birçok sanatçının resimlerini "yozlaşmış" ilan etmesinden sonra kaybolmuştur.

1933’te başlayan Fransa hikayesi orada soyut resmin tanınmaması nedeniyle yalnız geçti ve resim anlayışı da olgunluğa ulaştı. Artık Kandinsky, ana renklerin bir kombinasyonunu kullanmıyor, yumuşak, rafine, ince renk nüanslarıyla çalışıyordu.

Savaş döneminde, malzeme sıkıntısı nedeniyle resimlerinin biçimleri giderek küçülürken sanatçı küçük boyutlu kartonlar üzerine guaj boyamakla yetinmek zorunda kaldı. Ve yine halkın ve meslektaşlarının nefretiyle karşı karşıya kaldı.

Ressam 1944 yılında 78. doğum gününe üç gün kala yaşamını yitirmiştir.


Composition 7 sanatçıya göre çizdiği en karmaşık resimdir.

Kandinski, Composition 7,1913.
Kandinski’nin dansçı Palucca’nın dans haareketlerinden ilham alan çizimleri. Kaynak: Bauhaus Movement

Dansçı ve koreograf Gret Palucca (1902-1993), Alman Ekspresyonist dansının önde gelen isimlerinden Mary Wigman'ın eski bir öğrencisiydi. 1925'te Palucca, Dresden'de kendi dans stüdyosunu açtı ve birçoğu onun dans tarzına büyük hayranlık duyan çeşitli Bauhaus eğitmenleriyle yakın ilişkiler geliştirdi. Wassily Kandinsky'nin Charlotte Rudolph tarafından Palucca'nın fotoğraflarına dayanan dört “analitik çizimi”, dansçının tarzının Bauhaus estetiği ile ne kadar yakından örtüştüğünü gösteriyor. Çizimler ve fotoğraflar 1926'da sanat dergisi Das Kunstblatt'ta yayınlandı. Kandinsky'ye göre Palucca'nın sanatı, 1. Tüm formun sadeliği ve 2. Büyük forma dayalı olması ile karakterize edildi.

Wassily ve Nina Kandinsky, Bauhaus “Salon de musique” de, 1931. Kaynak: Bauhaus Movement.

Yazıyı beğendiysen arkadaşlarınla paylaşmaya ne dersin?

Share

Discussion about this video

User's avatar